CHP’nin kangrenleşme süreci… Bildiğiniz gibi değil

Kılıçdaroğlu, parti programını değiştirmekten bahsetti.

Dünü bilmek kaide:

Atatürk, CHP’nin birinci kurultayını 4-11 Eylül 1919’da toplanan Sivas Kongresi olarak belirledi. Bu kongre, ulusal bağımsızlığa giden yolu belirledi: Mandacılığa hayır.

CHP’nin ikinci kurultayı 15-23 Ekim 1927’de toplandı. Kongre Atatürk’ün Nutuk’u okumasıyla başladı. Partinin ideolojik çizgisi belirlendi: Cumhuriyetçilik, laiklik, halkçılık, milliyetçilik.

CHP’nin üçüncü kurultayı 13-19 Mayıs 1931’de toplandı. Programdaki dört unsura, devletçilik ve devrimcilik eklendi. Altı Ok katılaştı.

CHP’nin dördüncü kurultayı 9-16 Mayıs 1935’de toplandı. Dünyada sosyalist ve faşist ideolojiler arasındaki gerilim artarken parti programı doktrinini belirlendi: Kemalizm.

İlk kere bu kongrede devletçiler (İ.İnönü) ile aferistler/ liberaller (C.Bayar) ortasında tartışmalar yaşandı…

***

Devrimci Atatürk ölünce CHP’de siyasi kırılmalar süreci başladı. 26 Aralık 1938’de toplanan CHP harikulâde kongresi tüzük değişikliği yaparak İnönü’yü partinin değişmez genel başkanı ilan etti: Dört yılda bir yapılan kurultayda parti önderinin yüksek kişiliği tartışma konusu olmamalıydı! Bir öteki değişiklik, meclisteki oylamalarda çekimser ya da aleyhte oy kullanılmayacak tüm kararlar oybirliği ile alınacaktı.

CHP’nin beşinci kurultayı 29 Mayıs 1939’da toplandı. İnönü çok partili hayata geçiş için birinci adımı attı: Tüzük değişikliğiyle parti içi kontrolü yapacak 21 bireyden oluşan Müstakil Grup ve örgütleri teftiş edecek (1931’de kaldırılan) müfettişlikler oluşturuldu.

CHP’nin altıncı kurultayı 8-15 Haziran 1943’de toplandı. Kongrenin özünü özel bölüme yük verilmesi ve genel sekreter Memduh Şevket Esendal tarafından 1941 itibariyle partiye kazandırılan solcu aydınların tasfiyesi oluşturdu. Atatürk döneminde izlenen Sovyetler Birliği ile dostluk bağı terk edildi. 1930’ardan beri uygulanan Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda yüz büsbütün ABD’ye döndü. Ki “kesenin ağzını açan” ABD’nin maksat tahtasına koyduğu Altı Ok prensibinden biri oldu: Devletçilik.

Türkiye’nin nasıl kalkınacağına artık Amerikalılar belirleyecekti…

Ve:

***

CHP’nin yedinci kurultayı 17 Kasım-4 Aralık 1947’de toplandı. Partide büyük kırılma bu kongrede yaşandı:

-Devrimciliğin yerini reformist evrimciliğin alması…

-Devletçiliğin yerini özel bölümün alması…

-IMF, Dünya Bankası, OECD çatısı altına girilmesi, borç alınması…

-İlkokullara din derslerinin konulması, türbelerin açılması, imam hatip okullarını faaliyete geçirilmesi, hacca gideceklere döviz verilmesi, örgütlerde iftar masalarının kurulması istendi. Amerikan üslubu laikliğe geçilmesi önerildi. “Küçük Amerika” olmak istendi…

-Atatürk’ün “çağdaşlaşma” dediğine artık “Batılılaşma” denilmeye başlandı.

CHP bu kongre kararlarını bir bir hayata geçirdi. Bunu “karşı devrim” olarak pahalandıran Behçet Kemal Çağlar üzere isimler partiden istifa etti.

Sağcılaşarak halkın kendine olan inancı artıracağını düşünen CHP, 14 Mayıs 1950 seçimini kaybetti.

Bu seçim yenilgisi CHP’yi daha ürkekleştirdi; ideolojik inisiyatifi büsbütün DP’ye kaptırıldı.

CHP’nin dokuzuncu kurultayı 26-30 Kasım 1951’de toplandı. Kendilerine “15 Mayıs Demokratları” ismini veren delegeler, yüz imzalı ıslahat önergesi verdi. Başta İnönü olmak üzere partideki yaşlı kadroların tasfiyesini istediler.

Parti içi muhalefet “komünizm tehlikesi” komplosuyla ezildi. Gerek Kore’ye asker göndermek, gerekse NATO’ya girişin sebebini daima “komünizm tehlikesi” ile açıkladılar.

CHP’nin onuncu kurultayı 22-27 Haziran 1953’te toplandı. Parti programındaki “Kemalizm” sözcüğü “Atatürk’ün Yolu” diye değiştirildi.

Bir sonraki kurultayda CHP’nin kapatılması gündeme geldi.

Yarın devam edeceğim; bugün partide neyin kangrene yol açtığının tarihi gelişimini bilmek lazım…

Soner Yalçın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir